The Decameron

Bilgi Kategorisi | Detay |
Vizyon Tarihi | 25 Temmuz 2024 |
Film Kategorisi | Komedi Dizileri, Kara Mizah, Entrikalı, Tarihi Dramedy, Kitaplardan Uyarlanan Diziler, 18+ |
Yönetmen | Michael Uppendahl (İlk 4 Bölüm), Anya Adams, Andrew DeYoung |
Senarist | Kathleen Jordan (Yaratıcı), Zoe Jarman, Marie Hanhnhon Nguyen ve diğerleri |
Yapımcı | Kathleen Jordan (Showrunner/Yürütücü Yapımcı), Jenji Kohan (Yürütücü Yapımcı), Blake McCormick, Tara Herrmann |
Oyuncular | Amar Chadha-Patel (Dioneo), Leila Farzad (Stratilia), Lou Gala (Neifile), Karan Gill (Panfilo), Tony Hale (Sirisco), Saoirse-Monica Jackson (Misia), Zosia Mamet (Pampinea), Douggie McMeekin (Tindaro), Jessica Plummer (Filomena), Tanya Reynolds (Licisca) |
Ülkesi | ABD (Çekimler İtalya’da yapılmıştır) |
Platformlar | Netflix |
Kara Veba’dan Kaçış: Bir Parti Mi, Hayatta Kalma Mücadelesi Mi?
Netflix’in 2024 yazına damgasını vuran mini dizisi The Decameron, Giovanni Boccaccio’nun 14. yüzyıl klasiği olan aynı adlı eserinden esinleniyor. Ancak dizinin yaratıcısı Kathleen Jordan, orijinal eserin hikaye anlatma çerçevesini alıp, modern bir bakış açısıyla, tamamen cinsellik, entrika ve kara mizah dolu bir “tatil kabusuna” dönüştürüyor.
Hikaye, 1348 yılında, Kara Veba’nın Floransa’yı kasıp kavurduğu kaotik günlerde başlıyor. Salgından kaçmak isteyen bir grup bencil ve ayrıcalıklı soylu, Toscana kırsalında bulunan lüks Villa Santa‘ya sığınır. Yanlarında, bu tatil kaçamağının tüm yükünü çekecek bir avuç hizmetçi de bulunmaktadır. Zenginlerin amacı, veba sona erene kadar hayatlarını şarap, eğlence ve sefahat içinde geçirmektir. Ne yazık ki, Villa Santa da kaostan muaf değildir. Daha ilk bölümden, villanın sahibinin beklenmedik ölümü ve hizmetkarların çoğunun kaçmasıyla, bu lüks kaçış çok geçmeden sınıflar arası tansiyonun tavan yaptığı, kuralların esnediği ve hayatta kalma mücadelesinin başladığı bir “Lord of the Flies” (Sineklerin Tanrısı) senaryosuna dönüşür.
Dizi, bu orta çağ zeminini, modern bir dille ve abartılı karakterlerle birleştirerek, izleyiciye alışılmadık bir tarihi komedi deneyimi sunar. Salgın döneminde zenginlerin kendi lüks kalelerinde kapalı kalma halinin, 21. yüzyıl pandemi deneyimleriyle ilginç ve satirik paralellikler kurması, dizinin güncelliğini artıran en önemli unsurdur.
Başroldeki Oyuncu Kadrosu ve Unutulmaz Karakterler
The Decameron’un başarısının önemli bir kısmı, yetenekli ve daha önce çeşitli komedi yapımlarından tanıdığımız oyuncu kadrosunda yatıyor. Her oyuncu, kendi karakterinin kusurlu doğasını abartılı ve eğlenceli bir şekilde ekrana taşıyor.
- Zosia Mamet (Pampinea): Girls dizisinden tanıdığımız Mamet, Floransa’nın en şımarık soylularından biri olan Pampinea‘yı canlandırıyor. Pampinea, vebadan çok, nişanlısı Leonardo’ya kavuşamama ve sosyal statüsünü kaybetme tehlikesiyle ilgilenen, narsist ve dünyadan bihaber bir karakterdir. Mamet, bu vurdumduymaz soyluyu mükemmel bir komedi zamanlamasıyla oynar.
- Tony Hale (Sirisco): Veep ve Arrested Development gibi kült komedi dizilerinin yıldızı Tony Hale, villanın beceriksiz, nevrotik ama insanları memnun etmeye çalışan kahyası Sirisco rolünde parlıyor. Sirisco, veba nedeniyle villanın dağılan düzenini korumaya çalışırken, sürekli artan baskı altında komik bir şekilde çatlamasıyla izleyiciyi güldürüyor.
- Saoirse-Monica Jackson (Misia): Derry Girls dizisinin yıldızı Saoirse-Monica Jackson, Pampinea’nın ona tapan, fedakar hizmetkarı Misia‘yı oynuyor. Misia’nın, efendisine olan bağlılığı ile kendi kişisel trajedisi arasındaki çelişki, komediye duygusal bir derinlik katıyor.
- Tanya Reynolds (Licisca): Sex Education dizisinden tanınan Reynolds, Filomena’nın hizmetkarı Licisca rolünde bir kimlik değişimi komplosunun merkezinde yer alır ve soylu Filomena kılığına girerek olayları karıştırır.
- Amar Chadha-Patel (Dioneo): Başrol olarak öne çıkan Amar Chadha-Patel, soylu Tindaro’nun hayat boyu yoldaşı, doktoru ve dert ortağı Dioneo karakteriyle dikkat çeker. Dioneo, grubun en çekici ve hırslı üyelerinden biri olup, villadaki romantik ve entrika dolu olayların fitilini ateşleyen karakterlerdendir.
Kadronun diğer önemli isimleri arasında, mantıklı aşçı Stratilia rolünde Leila Farzad ve ailesinin servetini kaybetme gerçeğiyle yüzleşen Panfilo rolünde Karan Gill bulunuyor. Her karakter, Kara Ölüm’ün gölgesinde hayatta kalma ve kendini yeniden tanımlama mücadelesi verirken, dizinin toplumsal hiciv yönünü zenginleştiriyor.
Sınıf Çatışması ve İnsan Doğası Üzerine Kara Bir Satir
The Decameron’un en temel teması, kriz anlarında sınıf eşitsizliğinin nasıl keskinleştiğidir. Zenginler, vebadan korunmak için kaçarken bile, hizmetkarların varlığını bir lüks değil, doğal bir hak olarak görürler. Ancak tecrit ve kaos devam ettikçe, villadaki sosyal kurallar ve hiyerarşi yavaşça parçalanır.
Jordan, dizinin ilerleyen bölümlerinde soylular ve hizmetkarlar arasındaki güç dengesinin değişmeye başladığını gösterir. Servetlerini kaybeden soylular, hayatta kalmak için beklenmedik becerilere sahip olan hizmetkarlara bağımlı hale gelirler. Bu sosyal kargaşa, Boccaccio’nun orijinal eserindeki eleştirel ruhu modern bir komedi diliyle yansıtır.
Dizi, aynı zamanda ölümün yakın olduğu bir ortamda insan doğasının aşırıya kaçan tepkilerini de inceler. Şehvet, açgözlülük, kıskançlık ve dini takıntı gibi insani dürtüler, soyluların kendini eğlenceye vermesiyle absürt bir boyuta ulaşır. Hikaye, lüks bir tatil partisi olarak başlasa da, soyluların içindeki boşluğu ve hizmetkarların kararlılığını gözler önüne sererek, izleyiciye hayatta kalmanın sadece vebadan kaçmaktan ibaret olmadığını gösteren, düşündürücü bir dramedy deneyimine dönüşür.
The Decameron, tarihi bir ortamda geçen, ancak günümüzün kaygılarını ve toplumsal sorunlarını alaycı bir dille eleştiren, entrikalı ve kesinlikle 18+ mizah anlayışına sahip, sekiz bölümlük akıcı bir mini dizidir. Güçlü oyunculuk kadrosu ve tempolu hikayesiyle, dizimag.com.tr okuyucularının kaçırmaması gereken iddialı bir Netflix yapımıdır.