Dreaming Whilst Black

Kwabena’nın İkilemi: İşe Alımcıdan Film Yönetmenine Giden Zorlu Yol
2023 yılının en dikkat çekici İngiliz yapımlarından biri olan “Siyahken Rüya Görmek” (Dreaming Whilst Black), hem komik hem de yürek burkan anlarıyla, Kwabena adlı hevesli bir film yapımcısının Londra‘nın karmaşık profesyonel ve sosyal hayatında tutunma mücadelesini anlatıyor. Başlangıçta bir web dizisi, ardından BAFTA ödüllü bir pilot bölüm olarak ortaya çıkan bu eser, yıldızı ve yaratıcısı Adjani Salmon‘ın gözünden, Siyah bir yaratıcı olmanın getirdiği eşsiz zorlukları, mikro-saldırganlıkları ve sektörel engelleri keskin bir mizahla harmanlayarak izleyiciye sunuyor.
Dizinin ana teması, Kwabena‘nın (Adjani Salmon) bir işe alım şirketinde sıkışıp kalmışken, hayallerini kovalama cesaretini bulup bulamayacağı sorusu etrafında şekilleniyor. Kwabena, hayal dünyası ve gerçeklik arasında gidip gelirken, izleyiciye de bu iki dünya arasındaki çizgiyi sık sık sorgulatıyor. Yaratıcı ve samimi senaryosuyla (Adjani Salmon ve Ali Hughes tarafından yazılan), dizi, Kwabena’nın kariyerindeki her küçük adımı, finansal kaygılar, ailevi beklentiler ve kurumsal ırkçılıkla mücadele ederken atmasını sağlıyor.
Mizahın Keskin Ucu: Satir ve Gerçeklik Arasında
“Siyahken Rüya Görmek” sadece bir komedi değil, aynı zamanda İngiliz film endüstrisinin ve genel olarak beyazların ağırlıkta olduğu kurumsal ortamların sistemsel önyargılarına dair iğneleyici bir satir sunuyor. Dizinin en güçlü yönlerinden biri, Kwabena’nın iş yerinde veya film yapımcılarıyla yaptığı toplantılarda karşılaştığı, çoğu zaman iyi niyetli ama kültürel farkındalık yoksunu beyazların neden olduğu “cringe” (utanç verici) anları ve mikro-saldırganlıkları başarıyla ekrana taşımasıdır.
- Mikro-Saldırganlıkların Komedisi: Kwabena’nın ofis ortamı, bir mikro-saldırganlık laboratuvarı gibi işliyor. Saçına dokunma girişimlerinden, yemek tercihlerine, hatta kariyer hedeflerine kadar her konuda yapılan istenmeyen ırksal alt tonlu yorumlar, izleyiciyi hem güldürüyor hem de Kwabena’nın hissettiği bıkkınlık ve öfkeyi empatiyle deneyimlemesini sağlıyor. Bu durum, dizinin “siyahken hayal kurmanın” getirdiği ekstra yükü, yani sadece başarılı olmaya değil, aynı zamanda sürekli kendini kanıtlamaya ve asimile olmaya çalışmanın yorgunluğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
- Hayal ve Gerçeklik Oyunları: Dizinin akışkan anlatım dili, Kwabena’nın hayalleri ile gerçek yaşamı arasındaki geçişleri ustaca kullanıyor. Kwabena’nın ne zaman gerçekten bir şey söylediği veya sadece hayal ettiğini anlamadığımız sürreal anlar, hikayeye benzersiz bir canlılık ve mizahi bir katman ekliyor. Bu durum, Kwabena’nın yaratıcı zihninin ve içsel mücadelelerinin bir yansıması olarak, diziyi tipik sitcom formülünden ayırarak taze ve özgün bir yol çiziyor.
Kwabena’nın Destek Çevresi: Aile, Aşk ve Kariyer
Kwabena’nın hikayesi, sadece profesyonel mücadelesinden ibaret değil; etrafındaki güçlü ve zengin karakter kadrosu sayesinde kişisel yaşamı da derinlik kazanıyor.
- Amy: Sektördeki Müttefik: Dani Moseley‘in canlandırdığı Amy, Kwabena’nın film okulundan arkadaşı ve en önemli destekçisidir. Bir yapım şirketinde yönetici asistanı olarak çalışan Amy, sektördeki kurumsal ırkçılıkla ve sadece “Afrikalı bir kadın” olduğu için maruz kaldığı önyargılarla mücadele eder. Nitelikli olmasına rağmen terfi almaması ve beyaz meslektaşlarının haksız yere kayırılması, Kwabena’nın mücadelesinin Siyah kadınlar için de ne kadar gerçek olduğunu gösteren çarpıcı bir örnektir. Moseley’in performansı, Amy’nin zeka, hırs ve bıkkınlık arasındaki dengeyi yansıtıyor.
- Vanessa: Romantizmin Temsilcisi: Babirye Bukilwa‘nın canlandırdığı Kwabena’nın hoşlandığı kadın Vanessa, hikayeye bir romantizm katmanı ekler. Kwabena’nın kariyer mücadelesiyle paralel ilerleyen bu ilişki, izleyicinin Kwabena’ya duygusal olarak bağlanmasını kolaylaştırır ve dizinin sadece sektör eleştirisinden ibaret olmadığını gösterir.
- Maurice ve Funmi: Aile Bağları: Kwabena’nın kuzeni Maurice (Demmy Ladipo) ve eşi Funmi (Rachel Adedeji), Kwabena’nın sığınağı ve ailevi sorumlulukların temsilcileridir. Özellikle Maurice’in baba olma kaygıları ve Funmi’nin güçlü, kararlı karakteri, Siyah ebeveynlik ve ilişki dinamiklerine dair stereotipleri yıkan samimi ve olumlu bir bakış açısı sunar. Bu karakterler, Kwabena’nın eleştirel olmayan topluluğunu ve Siyah neşesini de temsil ederek, dizinin karanlık anlarını dengeleyen bir sıcaklık sağlar.
Yaratıcı Güç: Adjani Salmon ve Yönetmenler Ekibi
Dizinin kalbinde, Kwabena karakterini yaratıcılıkla ve otantiklikle canlandıran Adjani Salmon yer alıyor. Jamaika-İngiliz kökenli yazar ve oyuncu Salmon, dizinin sadece bir kurgu değil, aynı zamanda kendi ve çevresindeki Siyah yaratıcıların gerçek yaşam deneyimlerinden beslendiğini belirtiyor. O, “Dreaming Whilst Black”i, “Siyah kimliğin azınlık olarak görülmediği, aksine merkezde olduğu” bir dünya sunmak için bir platform olarak kullandı.
Dizinin pilot bölümünü Sebastian Thiel yönetirken, tam sezon bölümlerini Koby Adom, Joelle Mae David, Sebastian Thiel ve Jermain Julien gibi yetenekli isimler yönetti. Adjani Salmon, Ali Hughes ve Yemi Oyefuwa‘nın oluşturduğu yazar ekibi, eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanan keskin, otantik ve nüanslı bir senaryo ortaya çıkardı.
“Siyahken Rüya Görmek”, 2022’de pilot bölümüyle kazandığı BAFTA Yükselen Yetenek Ödülü dahil olmak üzere aldığı çok sayıda ödül ve adaylıkla kalitesini kanıtladı. Dizi, komedi, dram ve toplumsal eleştiriyi ustaca bir araya getirerek, Siyah Britanya deneyimine dair özgün, gerekli ve son derece eğlenceli bir bakış sunuyor. Kwabena’nın hayaline giden yolda karşılaştığı engeller, onu “Black Excellence” mitinin ağır gölgesinden çıkarıp, insan gibi hata yapabilen, zorlanabilen ve yine de hayalleri olan bir figür olarak sunuyor.
İkinci sezon onayını da alan dizi, Kwabena’nın kariyer yolculuğunda yeni bir döneme girdiğini gösteriyor: Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) çağında, Kwabena’nın marjinalleştirilmiş sesleri güçlendirme gündeminin üst sıralarda olduğu bir endüstride nasıl yürüyeceği merak konusu. Bu, Kwabena’nın hayallerini kovalarken “satış yapma” ve otantik kalma arasındaki ince çizgiyi nerede çekeceğini gösteren, kaçırılmaması gereken bir yapım.