Persona

 Kâğıttan Gerçeğe Dönüşen Cinayetler: Yiğit Dağlı’nın Karanlık Kitabı

TRT’nin uluslararası dijital platformu Tabii’nin iddialı psikolojik gerilim dizisi Persona, yerli yapımlar arasında “akıl oyunları” temasını merkeze alan güçlü bir hikâyeyle öne çıkıyor. Dizi, başlangıç tarihi olan 27 Ekim 2025 itibarıyla izleyicileri, suçun, kimliğin ve gerçekliğin sınırlarının muğlaklaştığı karanlık bir dünyaya davet ediyor. İlk sezonu 8 bölümden oluşması planlanan Persona, sinematografik anlatımı ve Film Noir atmosferini çağrıştıran sahneleriyle dikkat çekiyor.

Dizinin ilgi çekici özeti, gerilimin temelini daha ilk andan sağlam bir şekilde atıyor: Ünlü bir yazar ve aynı zamanda suç psikolojisi uzmanı olan Yiğit Dağlı’nın hayatı, kaleme aldığı kitabında anlattığı cinayetlerin, esrarengiz bir şekilde gerçek hayatta teker teker işlenmeye başlamasıyla altüst olur. Dağlı, kısa sürede cinayetlerin bir numaralı şüphelisi olarak gözaltına alınır ve hikâye bu noktadan itibaren sürükleyici bir sorgu odası dramasına dönüşür.

Gözaltına alınan Yiğit Dağlı’nın, konuşmak için tek ve şaşırtıcı bir şartı vardır: Onu yalnızca eski eşi, adli psikolog ve sorgu uzmanı Burcu Türkoğlu sorgulayacaktır. Bu talep, dizinin basit bir polisiye olmanın ötesine geçerek, derin bir psikolojik hesaplaşma ve duygusal yüzleşme vaat ettiğini gösteriyor. Yönetmen Ekrem Arslan ve senarist Savaş Korkmaz, izleyiciyi Dağlı’nın karmaşık zihnine hapsederken, Burcu ile aralarındaki gerilimli ilişki üzerinden “gerçek ile sanrı” arasındaki ince çizgide bir yolculuğa çıkarıyor.

 Eski Eşler Arasında Akıl Oyunu: Ertan Saban ve Dilan Çiçek Deniz’in Kimyası

Persona dizisinin başarısının anahtarı, şüpheli ile sorgu uzmanı arasındaki bu karmaşık ve tehlikeli ilişkinin dinamikleri üzerine kurulmuştur. Bu zorlu rolleri üstlenen Ertan Saban ve Dilan Çiçek Deniz’in ekran kimyası ve karakterlerine kattıkları derinlik, dizinin merak uyandıran yönlerinin başında gelmektedir.

• Ertan Saban (Yiğit Dağlı): Deneyimli oyuncu Ertan Saban, dizinin temel gerilim odağı olan yazar ve suç psikolojisi uzmanı Yiğit Dağlı‘yı canlandırmaktadır. Dağlı, hem entelektüel derinliğe sahip bir zekâyı hem de içsel bir çöküşün eşiğindeki kırılgan bir ruh halini yansıtmaktadır. Saban’ın karakteri, suçu kitabıyla ilişkilendirilen bir yazarın entelektüel kibrini, eski eşiyle yüzleşmenin getirdiği çocukça hareketlerle harmanlayarak izleyiciye sunmaktadır. Yiğit Dağlı, suçun ardındaki karanlık dehanın mı, yoksa masum bir kurbanın mı “personasını” taşıdığını sorgulatmaktadır.
• Dilan Çiçek Deniz (Burcu Türkoğlu): Genç kuşağın yetenekli oyuncularından Dilan Çiçek Deniz, adli psikolog ve sorgu uzmanı Burcu Türkoğlu rolüyle kariyerinde psikolojik derinliği yüksek bir karaktere imza atmaktadır. Burcu, bir yandan mesleki profesyonelliğini korumak zorundayken, diğer yandan gözaltındaki kişinin eski eşi olması nedeniyle duygusal bir savaşın içine çekilmektedir. Deniz’in ifadesiyle, Burcu karakteri ve genel olarak dizi, izleyicinin defalarca dönüp izleyebileceği, kartona dönüşmeyecek kadar derinlikli karakterler içermektedir.

 Türk Geriliminde Yükselen Yıldızlar: Yan Karakterlerin Katkısı

Persona’nın sadece ana karakterler üzerinden değil, güçlü yan karakterler ve onları canlandıran yetenekli oyuncular üzerinden de zenginleştiği görülmektedir.

• Ece Yüksel: Özellikle Ece Yüksel, son dönemdeki başarılı projeleriyle adından söz ettiren bir isim olarak, dizinin gerilim ve dramatik yapısına önemli bir katkı sağlayacaktır. Yüksel’in dizideki rolünün detayları henüz tam olarak açıklanmasa da, hikâyenin kilit noktalarında yer alması beklenmektedir.
• Cenan Adıgüzel: Kadroda yer alan bir diğer önemli isim Cenan Adıgüzel, Merve Nur Bengi, Noyan Uzer ve Harun Dağaşan gibi isimlerle birlikte, sorgu odasının dışındaki polisiye soruşturma ve karakterlerin kişisel dramlarını destekleyen kritik rolleri üstlenmektedir. Bu oyuncu çeşitliliği, Persona’nın sadece iki ana karakterin psikolojik yüzleşmesiyle sınırlı kalmayıp, çok katmanlı bir suç ve dram hikayesi sunduğunu işaret etmektedir.

Persona, suç, kimlik ve gerçeklik kavramlarını sorgulayan, temposu yüksek ve sinematografik kalitesiyle öne çıkan yerli bir yapım olarak, dijital platform Tabii‘nin en dikkat çekici orijinal içeriklerinden biri olmaya adaydır. Savaş Korkmaz’ın kaleme aldığı ve Ekrem Arslan’ın yönettiği bu gerilim dolu hikaye, izleyicileri, kendi benliğimizin ve personasının ne kadar tanıdık ya da tehlikeli olabileceğini düşünmeye davet ediyor.